Bu Blogda Ara

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Bir cüzdan sonsuz kimlik

Şimdi girizgâh olarak kendimi tanıtmayı seçiyorum. Benim yaşlarımda insanların bileceği şey 'seni seçtim pikaçu' der gibi oldu.

İstiyor.us adlı siteden geliyorum. Bu da yine benim yaşımdaki insanların ilgiyle izlediği Back to the Future'dan bi tabir oldu. Neyse, geldiğim istiyor.us adlı sitede benim bir adım var, Blndguardian. Bana kısaca Blnd diyenler de çoğunlukta, - 'adım Murat ama bana kısaca Kara Murat diyebilirsiniz gibi oldu' neyse konumuza dönelim- ben de onların adlarını ksıaltıyorum hemşerim. Gerçek hayatta ailemin benim kimliğime yerleştirdiği isim ise Burak. (yazımın devamında kimlik karmaşasına değinmek istiyorum)

Kişiye kimlik kazandırmak ne kadar da kolay görünüyor aslında, Burak. Bir isimden ibaret baktığında. Ancak bir kişinin bir kimliği olmaz, dini, dili, ırkı, mahallesi, tuttuğu takım, en sevdiği yemek vs. kişinin kimliğini oluşturur, aslında kimliğini oluşturmaz. Bunların hepsi birer kimlik. İnsan kimliği değişken, dünya değişken çünkü. Bu kadar karanlık, çirkin ve kötü kokulu dünya üzerinde kişi kimlikleri genelde kara lekelerden oluşuyor. Ama var, dünyada güzel kokulu çiçekler,otlar, temiz yollar, pembe panjurlu evler de var, çimen denizleri de var. Ama insan kimliğinin belli öğelerini seçemediği gibi nerede doğacağını, nasıl bir hayata bakacağını da seçemiyor çoğu zaman. Ben kendimi bazen Afrika'lı bir çocuk gibi düşünürüm. Ben seçmedim buraya gelmeyi sonuçta, o da seçmedi. Ama velhasıl, -benim görüşlerimi içerir- ben bu dünyada böyle doğan bir masum çocuğun günahı nedir diye sorarken kendime bulduğum cevap onun mükâfatının daha fazla olacağıydı. Evet, bu ihtimal ne kadar da rahatlatıyor beni. Ben o küçük, zayıf, açlıktan kırılan,savaşlar içine doğan çocuğu düşündükçe parçalanan içimi böyle teselli ediyorum. Teselli demek doğru değil belki de, inancımın bir parçası olarak onu da bu şekilde yaşatıyorum kalbimde.

Kimlik kazanmak var bir de tabi ki, yeryüzünün dengelerine meydan okurcasına zorlamak var herşeyi. Ya da hazıra konmak. Ya da kısa yolu tercih ederek insanları kırmak, ezmek, basıp geçmek bazı hayatlardan..

Bazen yapılan bir yanlışın sizi ilerde doğruya sevkedebileceğini düşünün -bence-. Ama buna sığınarak da sürekli yanlış yapmayın.

Bazı kimlikleriniz sigara dumanı gibi geçicidir, tıpkı bazı hüzünleriniz gibi, mutluluklarınız gibi.

Kendi kimliğimizi bulma çabası içinde süren bu hayatımızda yaşadığımız onca şeyin bize bir kimlik sağladığını düşünün. Çekilen acılara isyan etmeyin, kimlik dosyanıza bir de 'acı' yazın, 'hüzün' yazın. Bunlar ilerde size 'umut' , 'mutluluk' olarak dönebilir nihayetinde. Kendi tecrübelerime dayanarak altını çizmek istedğim şey şu : 'hayat her zaman kötü diye düşünmeyin bence, ya da düşünün, o sizi haksız çıkartacaktır. Eğer gerçekten, ama saf bi şekilde hayattan 'iyi' bir şey istiyor ve bekliyorsanız.' *

**************************
O değil de afedersiniz vücudumun oturduğum kısmı pek rahatsız, o yüzden daha da uzatmıyorum uzanmam gerekiyor biraz.

İyi oldu bu blog şeysi, heppimize hayırlı uğurlu olsun.
İyi akşamlar.

*Sıkıldıysanız söyleyin ha.

6 yorum:

  1. sıkılmadım be ama çok edebi olmuş :)

    YanıtlaSil
  2. doktora git hemşerim,olmayor böyle..kim yazacak edebi yazıları ilerde,kimi göndericez Türkçe olimpiyatlarına..lütfen dikkat edelim (joya/coya/ceyo/ceyar ne derseniz..)

    YanıtlaSil
  3. aa joya bora gelmiş :D (Aticon ben :P)

    YanıtlaSil
  4. passat olsam olmaz mı aticon :P (çağrışımıma tüküreyim)

    (joya)

    YanıtlaSil