Bu Blogda Ara

21 Temmuz 2009 Salı

belediye bandosundan seçme saçmalar..

Nerden başlasam bilemiyorum.Yazının başlığını bile seçmedim henüz..Geldiği gibi yazıyorum şu an. Bakalım ne çıkacak altından.

Adetten ve belki biraz da yersiz mecburiyet duygusundan iki kelam edeyim şurda istiyor.us ve yeni bebeğimiz blogla ilgili… istiyor.us maceramın buralara kadar geleceğini düşünmüyordum tabi..başlangıçta “höööeeeh” dediğim bir internet sitesiydi benim için. Ama zamanla insanları tanımak.. hani ne diyordu google istiyor.us için :“arayış içinde olanlar, ortak amaçları olan insanlar arayanlar, hayatta yaptıklarını listeleyip ego tatminine ulaşmak isteyenler için cillop gibi bir ortam” o dönemlerde ben de arayış içinde olmalıyım,ama neyin arayışı dersen işte orda susarım. Bilmiyorum belki de sadece beynimdekileri kağıttan farklı bir yere kusmaktı amacım. Aslında rahatlamak adına gerçekten şart olabiliyor bu. Değil mi ama? Ya birine anlatacaksın-ki seni o kadar uzun süre ilgiyle dinleyebilecek insan bulmak da zordur- ya da yazacaksın.. en güzeli yazmaktır bana göre. Zaten sanal alem de istediğin mahremiyeti veriyor. Yazar çizer coşarsın.. hay allah yine konudan konuya atlıyorum.

Ne diyormuşum bakalım..evet insanları tanımak. Ne kadar sanal da olsa birilerini tanımak güzel olabiliyor. Ve en güzeliyse o insanları önyargısız tanımak,onların da seni önyargısız tanıması..hiç görmediğin,tanımadığın birinin,etnik kökenini yaşını cinsiyetini sosyal statüsünü bilmediğin birinin yazmış olduğu bir yazı,etmiş olduğu bir laf can evinden vurabiliyor seni. “vay be ne güzel düşünmüş/ne güzel yazmış” diyebiliyor insan.odaklanılacak tek şey yazı oluyor.

Blog işine gelince.. bu blog zımbırtısını da sevmem aslında. Ne bileyim belki de şimdiye kadar karşılaştığım dizi/film harici tüm bloglardaki tek düzelikten(gerçi onlar da tek düze)..ya bir hanım kızımız poe,converse,doom metal ve brutal vokal kokteyliyle karanlıktan bahsediyor ya da bir beyefendi tutmuş farklı biri olduğunun çığırtkanlığını yapıyor bahsettiği konularla,sözde çaktırmadan… herneyse..ama istiyor.us blogunda yazmak istedim…Çünkü bir sürü insan yazacak burada. bunun için rengarenk olacak içi..Bu kadar renk de tek bir insanda olamayacağına göre..e o zaman iyi bir şeymiş bu :)

Az önce mutfakta karpuzu didiklerken düşünüyorum “ne yazsam ne yazsam” diye..aklıma olası cümleler geliyor,beğenmiyorum. Acaba diyorum uzun zamandır gerçekleştirmek istediğim hikaye projeme mi girişsem diyorum,hayır beğenmiyorum. “Güldürüşlü bir şeyler yazsam” diyorum, “güldürmekten ziyade komik duruma mı düşerim?” bu düşünceyi de beğenmeyip kovalıyorum kafamdan.. şu an yazdıklarımın da bir kısmını sildim mesela..

Öyleyse bir sigara yakalım da beynimiz açılsın..yahu bloglarda sigara içmeye henüz yasak gelmedi değil mi? Bu iğrenç espri de benden sana gelsin okuyucu.

Yazmaktan bahsetmek istedi canım..nasılsa istediğimiz her konuda yazabiliyoruz..

Yazmak için geceyi beklerim ben. Beynimin içi seslerle işgal edilmediği sürece gündüzleri sevmem yazmayı.. yazmak için sessizliği beklerim,sadece kafamın içini duymak isterim. Aslında yazmaktaki tek amacım da “kafam rahatlasın,nispeten rahat bir uyku çekeyim”dir. Ama bunu da hakkıyla yapmak isterim. Şimdi böyle laflar ediyorum diye ahım şahım şeyler yazıyorum sanma.. diyorum ya sadece kafa boşaltmak benimkisi. Gerçekten güzel yazanları tenzih ederek iddia ediyorum ki önüne gelen yazıyor. İşte ben de o “önüne gelen”lerdenim.

Ne diyordum.. yazmak ve gece. Gece yazmak. Tatiller dışında yalnız yaşayan ben yazmak için yine de geceyi bekliyorum. Evde ses olup olmaması değil sorun yani. Birilerinin zırt pırt odana gelip bir şeyler söylemesi ya da salondan gelen sesler değil. Evin susması yetmiyor bana. Şehir sussun istiyorum,herkes sussun istiyorum. İstanbul gibi bir şehirde bunu istemek lüks belki,ama olsun.. istanbul da susuyor geceleri az da olsa. Fısıltılar kalıyor sadece geriye ve ara sokaklarda dönen kanun dışı geyikler. Belki bir de gece gezmeleri ve eğlenmelikler.

Sonra yazıyorum işte. Klavyeyle yazmak da değil bana göre. Kalem ve kağıt olmalı. İstediğimde yazdıklarımı yok etmek shift+del’den daha zor olmalı.

Bölük pörçük yazıyorum okuyucu fark ettiysen.. sigara da yetmiyor odaklanmama. Gece de. Beynimde belediye bandosu var sanki. Kendi içinde uyum barındırmayan bir bando. Beynimde her kafadan ayrı ses çıkıyor bu gece. Konudan konuya atlıyorum.

Bir sigara daha? Evet

bir de okuyucu,sen fark ettin biliyorum,yine de ben değinmeden edemeyeceğim.devrik cümleleri severim ben..kurallar ve kurallar ve kurallar..pek haz etmem.tek noktaları değil,ard arda gelen noktaları severim.. bari onlar yalnız kalmasınlar diye,bari onlar bir şeylerin içerde kaldığını haykırsınlar diye.

Sağlıcakla kalın.

(joya)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder